Ana içeriğe atla

Türk psikolojisinin unuttuğu bir Gestalt psikoloğu: Mümtaz Turhan*


1950'li yıllardan itibaren İstanbul Üniversitesi Psikoloji ve Antropoloji bölümlerinin kurucularından biri olarak öne çıkan Mümtaz Turhan (1908-69), Türk sosyal bilimlerine özgün bir araştırma ve yaklaşım kimliği kazandırmıştır (ayrıntılı biyografik bilgi için bkz. Özakpınar, 2012). Günümüzde, öncelikle sosyoloji olmak üzere, Türk sosyal bilimlerinin çeşitli alanlarında adı sıkça anılmakta ve eserleri yeni tartışmalara ilham kaynağı olmaktadır. Turhan'ın mirası, psikolojinin özellikle sosyal ve kültürel konulara ilişkin yönlerinde devam eden tartışmalarda hala önemli bir etkiye sahiptir. Ancak, günümüzde Turhan'ın Türk psikoloji akademisiyle olan teması ve devamlılık ilişkisi, ne yazık ki, zayıf bir noktada bulunmaktadır. Bu bağlamda, Turhan'ın etkisi ve katkıları hala geçerli olsa da, aktif bir bağ kurma ve devamlılık sağlama konusunda belirgin bir eksiklik gözlemlenmektedir.
Turhan'ın çalışmalarının hatırlanması ve yeniden ele alınması büyük önem taşımaktadır. Elinizdeki çalışmamın amacı, Turhan'ın titiz deneysel algı çalışmalarını, diğer sosyal bilim uzmanları tarafından da görmezden gelinen ilk dönemlerini tekrar gündeme getirmektir. Aynı zamanda, Turhan'ın ömrü boyunca kullandığı metodolojik, teorik ve hatta paradigmatik terazisinin başlangıçta nasıl ayarlandığını speküle etmeyi hedeflemekteyim. Bu vesileyle, Turhan'ın Alman Gestalt ekolünün güçlenmesine nasıl ve hangi düzeyde katkıda bulunduğunu açıklığa kavuşturmayı umuyorum.

* Yıldız, T. (2023). Türk psikolojisinin unuttuğu bir Gestalt psikoloğu: Mümtaz Turhan. Yeni Perspektifler Işığında Mümtaz Turhan (pp.89-102), İstanbul: Ketebe. (.PDF)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Psikolojiye giriş I* (Kitap)

Önsöz Bu kitap, modern psikolojinin temel kavramlarını ve yaklaşımlarını ele alarak, psikolojiye yeni adım atan öğrenciler ve konuyla ilgilenen tüm okuyucular için anlaşılır ve kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlamaktadır. "Psikolojiye Giriş" adlı bu eser, psikoloji biliminin geniş yelpazesi içinde yer alan temel konuları özenle seçerek, okuyuculara hem teorik hem de pratik bilgilerle donanmış bir başlangıç noktası sunar. Kitabın içeriği, psikolojinin tarihsel gelişiminden başlayarak, insan davranışını ve zihinsel süreçleri inceleyen çeşitli psikolojik yaklaşımlara kadar geniş bir kapsamı içermektedir. Bilimsel yöntemler, bilişsel süreçler, öğrenme, algı, güdülenme, kişilik, gelişim ve ruh sağlığı gibi temel konular, sade ve anlaşılır bir dille ele alınmıştır. Her bölüm, öğrencilerin ve okuyucuların konuları doğru anlamalarını sağlayacak şekilde yapılandırılmış, aynı zamanda akademik olarak sağlam ve çağdaş temellere dayanan bilgilerle desteklenmiştir. Bu kitabı hazırlarken en ...

Gelişimsel psikolojiye ilk bakış* (Video)

Bu bölümde; gelişimsel süreçler, gelişimsel değişme ile ilgili temel kavramları ve yaşam boyu gelişim anlayışının temel ilkelerini ve nasıl araştırılması gerektiği konusunu gözden geçireceğiz. Ayrıca gelişimsel psikolojinin tarihini ele alacağız. * Yıldız, T. (2024). Gelişimsel psikolojiye ilk bakış. S. Karakelle ve T. Yıldız (Ed.),  Gelişim Psikolojisi  (s.1-25) içinde. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları. ( .PDF )

Bilimsel teori, yasa ve hipotez nedir?*

“Adso, her şeyin cevabını bilseydim, Paris’te ilahiyat öğretiyor olurdum.” William of Baskerville, Gülün Adı “Bir şey teoriyse hakikat değildir” diye yaygın bir küçümseme ifadesi var. Bu ifade, son günlerde yeniden alevlenen “avam evrimcilik-yaratılışçılık” atışmasında yine dillere pelesenk edildi. Aslında tespit doğru ama niyet edildiği manada değil. Önce şunu açıkça belirtmekte fayda var: Biliminsanları, hakikate doğrudan ulaşmanın değil, hakikate yaklaşmanın mümkün olduğunu düşünürler. Evet, özellikle modern bilim, her şeyin bilinebileceğini umar ancak bu yolla hakikate yaklaşmanın sonsuz bir çaba olacağını da bilir. Hakikati bilmeye çalışırken, her zaman bilmediğimiz şeyler karşımıza çıkacaktır. O yüzden bu yol bitmez. İşin felsefesi bu. Teori nedir ne değildir, bunu açıklamaya geçmeden evvel yine dillere pelesenk edilen başka bir kalıp ifadeyi daha analım: "Teori kanıtlanırsa yasa olur." Bilimde böyle bir şey yok. Kim uydurmuşsa artık. Teori, kanıt ve yasanı...