Ana içeriğe atla

İnsan-alet etkileşiminin kültürel ve psikolojik boyutları*

Bilinen canlılığın 3.8 milyar Dünya yılı evvel başladığını tahmin ediyoruz. Kategorilendirdiğimiz milyonlarca canlı türü var. Hepsi bu gezegen üzerinde yaşıyor. 1957’ye kadar da Dünya dışında hiçbir canlı gözlenmemişti. Dünya dışında gördüğümüz ilk canlının ismi Layka. Bir köpek. Bir uydu içinde Dünya’dan yörüngeye fırlatılmıştı. Dünya dışında gördüğümüz ilk “üstün zekalı yaşam formu” yine insan. Bizden biri. İsmi Yuri Gagarin. Bir kozmonot. O da Dünya’dan fırlatıldı. Dünya dışında başka bir gök cismi üzerinde gözlenen ilk canlı yine bir insandı. Dünya’nın uydusu olan Ay’da görüldü. İsmi Neil Armstrong. Ondan sonra on iki canlı daha gözlendi Ay yüzeyinde. Hepsi yine özel araçlar içinde, Dünya’dan Ay’a fırlatılmış insanlardı. Dünya dışında gözlenen canlıların hepsi Dünyalı ve Dünya’nın uzağında sadece belirli bir süre yaşayabiliyorlar. Şanslı olanlar Dünya’ya geri dönüyor. Layka şanssızdı mesela. Dünya’dan uzaklaşabilen bu Dünyalılar dışında, evrenin herhangi bir köşesinde Dünyalı olmayan bir tek-hücreli bile göremedik hala.

Peki, nedir canlı? Aslında moleküler bir örgütlenme. Fakat kimyanın inceleme alanı dışına taşan bir dizi niteliği var canlıların. Bu nitelikler, onları oluşturan kimyasal süreçlere dayanıyor muhakkak ama bu süreçlere indirgenerek açıklanamıyor. Bunları önce biyoloji açıklamaya çalışıyor. Bunlardan biri davranış. Canlılar davranır. Tüm canlılar. Fakat davranış, salt fiziksel bir tepki değildir. Su da moleküler bir yapı olarak hareket edebilir, kurbağa da. Bir kurbağanın serbest düşüşü, fizik teorilerinin kolayca açıklayacağı bir şeydir. Ama neden vırakladığı, neden oraya değil de buraya zıpladığı ne kimyanın ne de fiziğin açıklama kümesi içindedir. Bunlar, fiziğin ve kimyanın kalabalık masalarında yer bulamadıkları için önce biyolojinin masasına gelir. Biyolojinin de açıklayamadığı davranışlar vardır. Örneğin, neden nefes aldığımı açıklar ama neden bu yazıyı bu şekilde yazdığımı açıklamaz. Hiçbir kimya, fizik veya biyoloji teorisini ilgilendirmez davranışlarımın bu katmanını. Çünkü bu davranışımın sebebi, ne pür kimyasal ne de fizikseldir. Ama psikolojiktir, sosyolojiktir, ekonomiktir vb.

* Yıldız, T. (2019). İnsan-alet etkileşiminin kültürel ve psikolojik boyutları. M. Bulut, N. Dilmen, G.B. Esmer, M. Gezer, Ç. Selçukcan Erol ve L. Türker Şener (Ed.), Sağlık Bilimlerinde Yapay Zeka (s.261-275) içinde. İstanbul: Çağlayan. (.PDF)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gelişimsel psikolojiye ilk bakış* (Video)

Bu bölümde; gelişimsel süreçler, gelişimsel değişme ile ilgili temel kavramları ve yaşam boyu gelişim anlayışının temel ilkelerini ve nasıl araştırılması gerektiği konusunu gözden geçireceğiz. Ayrıca gelişimsel psikolojinin tarihini ele alacağız. * Yıldız, T. (2024). Gelişimsel psikolojiye ilk bakış. S. Karakelle ve T. Yıldız (Ed.),  Gelişim Psikolojisi  (s.1-25) içinde. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları. ( .PDF )

Bilimsel teori, yasa ve hipotez nedir?*

“Adso, her şeyin cevabını bilseydim, Paris’te ilahiyat öğretiyor olurdum.” William of Baskerville, Gülün Adı “Bir şey teoriyse hakikat değildir” diye yaygın bir küçümseme ifadesi var. Bu ifade, son günlerde yeniden alevlenen “avam evrimcilik-yaratılışçılık” atışmasında yine dillere pelesenk edildi. Aslında tespit doğru ama niyet edildiği manada değil. Önce şunu açıkça belirtmekte fayda var: Biliminsanları, hakikate doğrudan ulaşmanın değil, hakikate yaklaşmanın mümkün olduğunu düşünürler. Evet, özellikle modern bilim, her şeyin bilinebileceğini umar ancak bu yolla hakikate yaklaşmanın sonsuz bir çaba olacağını da bilir. Hakikati bilmeye çalışırken, her zaman bilmediğimiz şeyler karşımıza çıkacaktır. O yüzden bu yol bitmez. İşin felsefesi bu. Teori nedir ne değildir, bunu açıklamaya geçmeden evvel yine dillere pelesenk edilen başka bir kalıp ifadeyi daha analım: "Teori kanıtlanırsa yasa olur." Bilimde böyle bir şey yok. Kim uydurmuşsa artık. Teori, kanıt ve yasanı...

Psikolojiye giriş I* (Kitap)

Önsöz Bu kitap, modern psikolojinin temel kavramlarını ve yaklaşımlarını ele alarak, psikolojiye yeni adım atan öğrenciler ve konuyla ilgilenen tüm okuyucular için anlaşılır ve kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlamaktadır. "Psikolojiye Giriş" adlı bu eser, psikoloji biliminin geniş yelpazesi içinde yer alan temel konuları özenle seçerek, okuyuculara hem teorik hem de pratik bilgilerle donanmış bir başlangıç noktası sunar. Kitabın içeriği, psikolojinin tarihsel gelişiminden başlayarak, insan davranışını ve zihinsel süreçleri inceleyen çeşitli psikolojik yaklaşımlara kadar geniş bir kapsamı içermektedir. Bilimsel yöntemler, bilişsel süreçler, öğrenme, algı, güdülenme, kişilik, gelişim ve ruh sağlığı gibi temel konular, sade ve anlaşılır bir dille ele alınmıştır. Her bölüm, öğrencilerin ve okuyucuların konuları doğru anlamalarını sağlayacak şekilde yapılandırılmış, aynı zamanda akademik olarak sağlam ve çağdaş temellere dayanan bilgilerle desteklenmiştir. Bu kitabı hazırlarken en ...