Ana içeriğe atla

Yapay zekâ, şempanze, insan iletişimlerinin kökenleri ve dil*

Geçtiğimiz ay şöyle bir haber düşmüştü gündeme: “Facebook mühendisleri, üzerinde çalıştıkları yapay zekânın fişini çekti.” Olayı böyle duyunca sizin de gözünüzün önünde ister istemez bir Terminatör sahnesi canlanıvermedi mi? Haberin detaylarında birkaç yapay zekânın yeni bir dil icat ederek kendi aralarında konuşmaya başlamaları üzerine mühendislerin böyle bir karar aldıklarını okuyoruz. Bu da az şey değil. Yeni bir dil icat edebilmeleri bir yana, bu dili kullanarak arkamızdan bir şeyler çeviriyor gibi görünmeleri olaya ürkütücü bir bilimkurgu havası vermiyor mu?

Tabi ki benzer birçok olayda olduğu gibi bu olayın aslı da bize göründüğü gibi değil. Facebook’un üzerinde çalıştığı yapay zekâ, “chatbot” denen bir iletişim yazılımı. Şu birçok web sitesinin iletişim sayfasında karşımıza çıkan ve 7/24 asistanlık hizmeti veren yazılımcıklar. Hani “siz gerçek misiniz, gerçekseniz şunu bunu yazın bakalım” diye test ettiklerimizden. Bunun oldukça gelişmiş bir versiyonu IOS’un Siri’si. Tanıyoruz onu.

Peki, Facebook’un deneyi neydi? Şirket, iletişime girdiği kaynaklardan öğrenerek iletişim yeteneklerini geliştiren bir chatbot üzerinde çalışmakta uzun süredir. (Farklı kaynaklardan öğrenerek gelişen yapay zekâların en iyi örneklerinden biri ise yeni Google Translate.) Facebook mühendisleri, bu uğraşlarında belirli bir yol katettikten sonra, web’de iki chatbot karşılaştığında ne olacağını merak ediyor. İşte dananın kuyruğu da orada kopuyor.

İnsan İletişiminin Kökenleri
Michael Tomasello
Çeviri: G. Koca
Metis Yayıncılık, 2017

* Yıldız, T. (2017). Yapay zekâ, şempanze, insan iletişimlerinin kökenleri ve dil. Bilim ve Gelecek, 165, 90-91. (.PDF)
Ayrıca metiskitap.com'da yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gelişimsel psikolojiye ilk bakış* (Video)

Bu bölümde; gelişimsel süreçler, gelişimsel değişme ile ilgili temel kavramları ve yaşam boyu gelişim anlayışının temel ilkelerini ve nasıl araştırılması gerektiği konusunu gözden geçireceğiz. Ayrıca gelişimsel psikolojinin tarihini ele alacağız. * Yıldız, T. (2024). Gelişimsel psikolojiye ilk bakış. S. Karakelle ve T. Yıldız (Ed.),  Gelişim Psikolojisi  (s.1-25) içinde. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları. ( .PDF )

Bilimsel teori, yasa ve hipotez nedir?*

“Adso, her şeyin cevabını bilseydim, Paris’te ilahiyat öğretiyor olurdum.” William of Baskerville, Gülün Adı “Bir şey teoriyse hakikat değildir” diye yaygın bir küçümseme ifadesi var. Bu ifade, son günlerde yeniden alevlenen “avam evrimcilik-yaratılışçılık” atışmasında yine dillere pelesenk edildi. Aslında tespit doğru ama niyet edildiği manada değil. Önce şunu açıkça belirtmekte fayda var: Biliminsanları, hakikate doğrudan ulaşmanın değil, hakikate yaklaşmanın mümkün olduğunu düşünürler. Evet, özellikle modern bilim, her şeyin bilinebileceğini umar ancak bu yolla hakikate yaklaşmanın sonsuz bir çaba olacağını da bilir. Hakikati bilmeye çalışırken, her zaman bilmediğimiz şeyler karşımıza çıkacaktır. O yüzden bu yol bitmez. İşin felsefesi bu. Teori nedir ne değildir, bunu açıklamaya geçmeden evvel yine dillere pelesenk edilen başka bir kalıp ifadeyi daha analım: "Teori kanıtlanırsa yasa olur." Bilimde böyle bir şey yok. Kim uydurmuşsa artık. Teori, kanıt ve yasanı...

Boyut değiştirerek eşleme görevinde boyutlar aynı objenin sıfatları olursa üç yaş çocuklarının performansı artar mı?*

Özet Boyut Değiştirerek Kart Eşleme (BDKE) görevi, bir kural kullanımından diğerine geçiş becerisini (bilişsel esneklik) ölçer. Üç yaş çocukları, literatürde yaygın olarak kullanılan bu görevde genellikle başarısız olurlar. Ancak görevde kullanılan kartlardaki şeylerin boyutları ayrıştırıldığında üç yaşların performansı yükselmektedir. Bu fenomene dair iki yakın hipotez söz konusudur: Yeniden tanımlama ve zihinsel dosyalar. Bu çalışmanın amacı, BDKE görevi üzerinde yapılan farklı manipülasyonlarla bu iki hipotezi sınamaktır. Çalışmaya katılan üç yaş çocuklarına (N = 38), orijinal BDKE ve buna özdeş objelerin kullanıldığı bir versiyon ile kart yerine sürekli bir objenin ve buna özdeş kartların kullanıldığı iki versiyon daha olmak üzere dört görev uygulanmıştır. Sürekli şeyin kullanıldığı versiyonlarında eşleme o şeyin iki özelliği üzerinden yapılmıştır. Sonuçta bu görevler arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Ancak grup 42 aydan küçük ve büyük üç yaşlar olarak ikiye ayrıldığında, ...